29 Eylül 2010 Çarşamba

Norman Finkelstein: "Hayır, başka bir savaş olacak, ve belki de yıkım 10 kat daha büyük olacak!"

Amerika'lı Politik Bilimci Norman Finkelstein, Future(Gelecek)TV Lübnan, 20 Ocak 2008

Norman Finkelstein: Ben tabi ki, Hizbullah'tan insanlarla buluşmaktan ötürü mutluydum. Çünkü bu Amerika'da nadiren duyulabilen bir bakış açısı. Ve onlarla dayanışmamı ifade etmekte hiçbir problem görmüyorum ve bu konuda da korkak ya da iki yüzlü olacak değilim. Politik bir örgüt olarak Hizbullah'la ilgilenmiyorum. Politikaları hakkında çok şey bilmiyorum ve zaten bu alakasız. Lübnan'da yaşamıyorum. Bu Lübnan'ların yapmak zorunda olduğu bir seçim: Kimin liderleri olmasını istiyorlar, kimin kendilerini
temsil etmesini istiyorlar. Ama geleneksel bir prensip var. İnsanların kendi ülkelerini yabancı işgalcilerden ve ülkelerini işgal ederek yok edenlerden koruması bir hak. Bu bence çok basit, sade ve karmaşık olmayan bir soru. Ailem 2. Dünya Savaşı'na katıldı, Stalin'in rejimi tamamiyle gül bahçesi değildi, acımasız ve cani bir rejimdi ve birçok insan öldürüldü, yok edildi. Ama Sovyet'ler Nazi'leri yendiğinde onları kim desteklemedi? Kızıl Ordu'yu kim desteklemedi? Avrupa'daki işgal edilmiş tüm ülkelerde, bütün onur kimin oluyor? Direnişin. Komünist Direnişin -merhametsizdi, acımasızdı. Komünistler .... gül bahçesi değildi, ama onlara saygı duyarsın. Onlara saygı duyarsınız çünkü yabancı işgalcilerin ülkelerini işgaline direnmişlerdir. Eğer 2. Dünya Savaşı sırasında Komünistleri onurlandıracaksam, muhtemelen onların rejimlerinde çok iyi durumda varolamayacağıma rağmen... Eğer onları onurlandıracaksam, Hizbullah'ı da onurlandıracağım. Cesaret gösterdiler, ve disiplin gösterdiler. Ben bunu önemsiyorum.

Sunucu: Bu 2000 yılından önceki durumu eksiksizce tanımlıyor ama 2000'den sonra, İsrail'liler Güney Lübnan'dan çekildiler. Lübnan'daki Lübnan'lı politik oyuncuların arasında çatlak vardı. Silahların ve direnişin geleceği konusunda. Bu çatlağın olduğu yerde.... Şimdi siz taraf oluyorsunuz. Herşeyden sonra, sadece Lübnan'ı ziyaret ettiğinizi söylüyorsunuz, ama "Temmuz Savaşı"nın insanlara etkilerini görmüyorsunuz.

Norman Finkelstein: Dinleyin, eğer gözlerinizi kapamak ve herşeyin Mayıs 2000'de sona erdiğini düşünmek istiyorsanız, bunu yapabilirsiniz. Bu oyunu oynayabilirsiniz. Ama gerçeklik -herkesin anladığı gibi- İsrail'in tutumu: Hizbullah'ı bir yumrukta yere sereceğizdi. Ve daha sonra 2000'de çekilmeye zorlandıktan hemen sonra yeni bir savaş hazırlıklarına başladılar. Bahanelerini buldular, Temmuz 2006'daki mazaretleriyle. Ama mantıklı insanların arasında, İsrail'in Hizbullah'ın kazanmasına izin vermeyeceğini
bilmek gibi bir soru yok. Buna kararlı-azimliler.

Sunucu: Savaş önlenebilirdi.

Norman Finkelstein: Önlenemezdi. Amerika Birleşik Devleti ve İsrail'in Arap Dünyası'ndaki direnişlere tolere etmesi için bir yol yok. Eğer numara yapmak istiyorsanız o zaman önlenebilir, bu oyunu oynayabilirsiniz. Ama ciddi insanlar, açık fikirli insanlar, biliyorlardı ki, er ya da geç bir savaş olacaktı.

Başka bir savaş olmayacağını düşünüyormusun? İsrail'in 2006'daki yenilgiye izin vereceğini düşünüyormusun? Hayır, başka bir savaş olacak, ve belki de yıkım Temmuz 2006'dan 10 kez daha büyük olacak -belki daha fazla- çünkü İsrail, Amerika Birleşik Devletleri'yle birlikte, Arapları kendi istedikleri yere koymakta ve orada tutmakta kararlı. Şimdi buna hayır diyenlere nasıl saygı duymam? Biliyorsun, İspanyol Sivil Savaşı sırasında ünlü bir kadın vardı -ona ”La Pasionaria”/Tutku Çiçeği/Ateş Çiçeği dediler, İspanyol Cumhuriyeti'nden Dolores Ibárruri. Onun ünlü bir sözü var: “Dizlerinin üzerinde sürünerek yaşamaktansa, ayaklarının üzerinde ölmek daha iyidir.”

Sunucu: Ama bu Lübnan'lı insanların bütününe bağlı bir şey.

Norman Finkelstein: Tamamiyle katılıyorum. Size yaşamlarınızla ilgili ne yapacağınızı söylemiyorum, ama eğer ayaklarınızla sürünerek yaşamak isterseniz, buna saygı duyorum. Buna saygı duyarım. İnsanlar yaşamak ister. Bu hakkınızı nasıl reddederim. Ama sonrasında, ayakları üzerinde ölmeyi tercih edenlere nasıl saygı göstermem? Buna nasıl saygı göstermem?

İsrail ve Birleşik Devletler saldırıyorlar, çünkü bölgedeki kontrollerine karşı hiçbir askeri direnişe izin vermeyecekler. Problem budur. Eğer Hizbullah silahlarını bıraksaydı ve : “Amerikanlar ne derse yapacağız” deselerdi, siz bir savaş yaşamazdınız, - bu doğru, ama Amerikanlar'ın köleleri olabilirdiniz. Köle olmak istemeyenlere saygı duymak zorundayım.

-Askeri direniş dışında bir yol yok mu?

Norman Finkelstein: Ben başka bir yol olduğuna inanmıyorum. Keşke olsaydı. Kim savaş ister? Kim yıkım ister? Hitler bile savaş istemedi. O da amaçlarını barışçıl olarak gerçekleştirebilmek isterdi, eğer yapabilseydi. Şimdi ben savaş istediğimi söylemiyorum, ama dürüstçe eğer onların köleleri olmayı seçmedikçe başka bir yol göremiyorum – ve buradaki bir çok insan bunu seçtiler. Gerçekten şöyle söyleyemem. Bunu anlayabilirim-yaşamak istiyorsun. Gerçekten “ona” saygı duyduğumu söyleyemem.
Biliyorsun, bir sürü ölü, bir sürü yıkım.... Cesetler toprağa gömülmeden, binalar yeniden inşaa edilmeden, bütün olan bitenlerden sorumlu olan insanın -ona Hoş geldin demeyi bekleyemezsin. Kırmızı halının serilmesini bekleyemezsin. Buna saygı duyamam. Aynı zamanda, Yahudilere çok daha fazla saygı duyuyorum. Onların tutumunu seviyorum. Yahudilerin tutumunun ne olduğunu biliyormusun? Hiçbir zaman affetme, Hiçbir zaman bağışlama. Ve ben bunu kabul ediyorum. Neden iki yıl önce tüm ülkeyi yıkıma uğratanlara kırmızı halı serilsin? Devlet Bakanı, bunun Ortadoğu'daki yeni bir sancıların doğumu olacağını söyledi. Bu bir delinin sözleri. Deli bir insan bir çocuğun doğumuyla bir ülkenin yıkımını karşılaştırabilir, ve hala ona “Hoş geldin karşılamasına” dair kaygılı olan insanlar var. Amerika'lıların ne düşündüğünü bulmaya çalışıyorlar. Onların resmi ziyareti için bekleyemezler. Buna birisi nasıl saygı duyabilir? Ben yahudilere bin kere daha fazla saygı duyuyorum -hiçbir zaman unutma, hiçbir zaman affetme. Tüm ölümler ve tüm yıkım. Ona “Hoşgeldin” denmesini bekleyemezsin.

Sunucu: Norman...

Norman Finkelstein: -Bu iğrenç! Bush gelirse, bunu hangi kahrolası birisi önemser?

Sunucu: Ama başka bir savaş olacağını söylediniz.

Norman Finkelstein: - Onu -persona non grata- (istenmeyen insan) ilan etmeliydiniz. O buraya hoş gelmedi. Sizin ülkenizi yok etti. Savaştan sorumluydu. Çok iyi biliyorsunuz, üç hafta önce bu cesaret burada olabilirdi. O ülkenizi yok etti ve onu tebrik etmeyi bekleyemezsiniz. Hiç öz-saygınız yok. Kendinize hiç saygı göstermezseniz, başka insanlardan Araplara saygı duymasını nasıl beklersiniz? Eğer Lübnan'lı insanlar büyük bir çoğunlukla Amerikanların ve İsrail'lilerin kendi yollarında devam etmesini isteseydi, sanıyorum bunu kabul etmek zorunda kalırdınız. Bunu görebilirdim. Muhtemelen böyle bir seçim yapmaya hakları olmadığını söylemezdim. Dinleyin, Nazi işgalindeki Avrupa'da, hatırlamak zorundasınız, büyük bir çoğunluk Nazi'lerin altında yaşamak istedi. Bu Fransız Direnişi hakkında konuşmalar sadece bir şaka -hiç olmadı. Fransız Direnişi... Fransız nüfusunun %20'si Direniş'in gazetesini okuyordu. Belki Fransızlar'dan %10'u direnmiştir. Kalanlar. “Direnmeyin” dediler, çünkü Naziler acımasızdı. Siz direndiniz ve -her öldürlen asker için dört yüz kişi öldürüldü. Naziler işte böyle yaptılar. Ve Fransızlar'ın birçoğu sizin gibi söylediler: “Biz yaşamak istiyoruz”, “Direnmeyin.” Ama geçmişe bakıldığında, şimdi size sormak zorundayım: Kimi onurlandırıyoruz? “Yaşamamıza izin verin” diyenleri onurlandırıyormuyuz? Ya da “Haydi direnelim” diyenleri mi onurlandırıyoruz? Liderler en son gelir. İsrail'de iktidara gelecek olan bir lider olacak, ayrıcalıkları isteyen bir lider, koşullar yaratıldıktan sonra, -yani anlayacağın, İsrail bir yenilgiye uğramak zorunda.

Kaynak: Norman Finkelstein
VİDEO

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bunlar da ilginizi çekebilir: